Horantanın Yeni Üyesi
Değişim evreninde bulutlardan beklenmedik damlalar düşer.
Burası, bir değirmen taşının insan biçimine dönüştüğü kırsal.
O döndükçe, içinde yaşayan binlerce yıllık anılar dile geldi. Çalgankı'nın, yıldız dizgesinin ve burçların dönüşü gibiydi. Sıyurgal, ekmeğini ondan çıkarttı; horantası için.
Uzun yıllar hizmetinin ardından taş birden çatladı. Nedenini anlamadı çoğu kimse. Öylece bir tepeye bıraktılar, varmadılar yanına. Birkaç hafta sonra çocuğun teki "taşın üzerinde çiçekler açmış" diye haber getirdi. Olabilir, dediler. Bir ay sonra bir başkası "taşın yerinde yeller esiyor" dedi. Olası, dediler.
Aylar sonra bir insansı geldi Sıyurgal'ın kapısına. Tanıdık hissettiriyordu, yüzü bembeyazdı ve konuşmuyordu. Gövdesinden küçük yeşillikler sarkmış ve baştan ayağa inen belirgin bir iz kalmıştı. Bahçede asılı kıyafetlerden üstüne birkaç tane seçmişti. Buyur edildi eve. Yemiyor ve içmiyordu. Koşarak gelen çocuklardan biri "bu, işte o adama dönüşen taş" deyiverdi.
Şimdi öğütücü değil, yanaşmaydı. Her işi yapmaya başladı artık, hiç konuşmadan... kırılıp dökülünceye dek. Bir günlük kısa yaşamının sonunda ilk ve son kez konuşmuştu.
— Nefes almaya ilk başladığımda duyumsadığım şeyle aynı bu. İnsan olmak korkutucu, ancak tüm anılarım içinde en iyisi.
Ø
Yorumlar
Yorum Gönder